Devrim Yolu Revolutionary Road Filmin Konusu ve Yorum
Geçtiğimiz hafta Oscar ödülleri dağıtıldı hepimizin bildiği üzere. Ve orada Revolutionary Road (Devrim Yolu) filmindeki başrolüyle Kate Winslet, en iyi kadın oyuncu ödülünü, samimi ve heyecanlı sözleriyle kucakladı ve herkesi etkiledi.
11 yıl önce 11 dalda Oscar kazanmış ‘Titanic’ filminde partneri Leonardo di Caprio’yla hala unutulmayan bir aşkın dramını kotarmıştı Winslet. Sonrasında birkaç farklı melodramda daha izledik onu ancak Titanic etkisini geçemeyen yapımlardı. Ancak Revolutionary Road, Winslet için de gerçekten kendi oyunculuk tarihinin devrim yolunu açan bir iş oldu diyebiliriz. Canlandırdığı oyuncu-ev kadını, sıradan ve macera ruhlu ikilemler içindeki April karakteri Winslet için biçilmiş kaftan gibi. Günlük hayat ve gerektirdiği işleri yaparken, sıradan bir arkadaş buluşmasında ya da akşam yemeğinde olduğu yerin yapay ve alışılmışlığından bunalan kadının oradan başka bir evrene nasıl yolculuğa çıkabildiğini çok iyi anlatmayı başarmış, Winslet. Gerek mimikleri, ufacık gülümsemesi veya kaçırdığı bakışları, gerekse hem histerik hem kadın hem çocuk yürüyüşüyle, duruşuyla.
Film 1950’lerin Amerikası’nda geçiyor. Richard Yates’in 1961’de yayımladığı aynı adlı kitabından uyarlanmış bir senaryo. Yates birinci dünya savaşı sonrası değişen dünya ve özellikle Kuzey Amerika’nın yükselişiyle dünyayı etkileyen yeni kültür ve sosyal yapı üzerine ince bir eleştiri romanı yazmıştı. Filmin yönetmeni Mendes ise, ki onu benzer hikayesiyle büyük bir iş kotardığı American Beauty’den ayrıca Cinderalla Man’den hatırlayacaksınız, konuyu 1950’lere taşıyarak hızla büyüyen ve teknoloji evrenine geçen Amerikan yaşam biçimini tırmıklıyor. Tırmıklamak doğru bir sözcük gibi evet. Çünkü filmin dili tırmıklar gibi, iç burkan, biraz acı veren ama açıkça öfkelendirmeyen, ağlatmayan, çektirmeyen bir sadeliğe ve doğallığa sahip.
Bir Erkek ve Bir Kadın
Bir erkek, bir kadın. Bildik tanışma hikayelerinden farkı yok. Evlenirler, bir çocukları olur. Yeni büyük bir eve taşınırlar. Bahçeli, çatısı kiremit döşeli, mutfağı güneş alan beyaz, güzel ve olması gerektiği gibi bir ev. Mutlu olmak için bir sebep daha gelir ardından; bir çocuk daha. Bu kez daha çok kazanmak gerekir. Frank ( di Caprio) kolejden mezun olduğundan beri çalıştığı, hatta babasının çalışıp emekli olduğu firmada pazarlamacılık yaptığı işinden daha çok kazanmaya çalışır, hatta kazanır ve daha çok biriktirmeye başlar. Daha büyük bir ev, daha uzun yaz tatilleri v.s için. Yaşadığı yerde sevilen bir çift olarak saygı görürler, hem çalışkan hem entellektüel hem ‘normal’ hem de anormale karşı nispeten hoşgörülü, sıcak ve hümanizma dolu anlayışlarıyla. Her şey tamamdır işte! Bir köpekleri de olur çocuklar büyüyünce. Caddenin karşısında oturan tıpkı onlar gibi iyi bir çift arkadaş bulurlar, en eğlenceli toplantılarını, yemeklerini, danslarını onlarla çıkarak yaşarlar. Her şey gidiyordur akışında.
Sonra bir gün orta yaşlı bir komşularından biri (Kathy Bates) laf arasında April’e (Kate Winslet) şöyle der: ” Siz sıradan değil, özel insanlarsınız. Bunu ilk görüşte anlamıştım.” O bunu söylerken kadını memnun edeceğini düşünmüştür. Ama hayır sorun budur işte. April de kocası da diğerleri gibi sıradandır ve özel olmaya çalışarak hayatlarının yanından geçip gitmektedirler. Onlar da, herkes gibi ama değillerdir. Çünkü diğerleri umutsuz boşluklarındadır ama umutsuz olduklarını görecek kadar cesur değillerdir. O yüzden hep daha iyisi için çalışır, yaşar, sever, sevişir ve çocuk yaparlar. Daha ?özel’ kılınabilmek için. April ve Frank ise boşluklarının umutsuzluğunun farkında cesur insanlardır. İşte bu yüzden tam tersi daha sıradan olmaya çabalamak isterler. Nehri tersine akıtmaya kısacası. İçlerinde, onlar daha doğmadan onlar için biçilmiş ve keşfedilmeye bırakılmış her ne varsa onu bulup çıkarmaya çalışmak için yaşamak isterler artık. Hayal ederler ve onu cesurca yaşamak isterler. Peki gerçekten o hayalin peşine düşecek kadar cesurlar mıdır?
Ya da biri diğerinden gerçekte daha mı korkaktır?
Öyle ya da tam tersi!
Sert, samimi, olağandan fazla değil, ama bilinenden fazlasını gösteren metaforik ve göstergeler yüklü, ileride sinema derslerinde üzerine çok konuşulacak kült bir film olabilir ‘Revolutionary Road’.
Serda Semerci
Filmin Künyesi ve Bilgiler
Yönetmen : Sam Mendes
Senaryo : Richard Yates (Kitap), Justin Haythe
Oyuncular : Kate Winslet, Leonardo DiCaprio, Ryan Simpkins, Kathryn Hahn, Michael Shannon, Kathy Bates
Yapım Yılı: 2008
Tür : Dram / Romantik
Devrim Yolu Filmi FRAGMAN
