İçeriğe geç
ana sayfa » SANAT HABERLERİ » Resim ve Heykel » Istanbul Modern Matisse & Picasso ile Randevu

Istanbul Modern Matisse & Picasso ile Randevu

    Istanbul Modern Matisse & Picasso ile Randevu

    İstanbul Modern’de şu sıralar bir heyecan var. “Yeni yapıtlar, Yeni Ufuklar” başlığını taşıyan ve Türkiye’deki modern ve çağdaş sanatın başlangıcından bugüne geçirdiği süreci yansıttığını iddia eden serginin yanı sıra aynı zamanda 6- 16 yaş grubu çocuklar içinde bir eğitim etkinliği devam etmekte: İsmi de ilginç. “Rendezvous with Matisse & Picasso” yani “Matisse & Picasso ile Randevu”.

    Sanatçıların atölyeleri benzeri alanlarda yaratılmaya çalışılan atmosferde çocuklara çeşitli sunumlar ile birlikte resimler yaptırılıyor. Amaç bu iki büyük ressam ile çocuklar arasında bir etklileşim yaratıp resim sanatını sevdirmek. Bu çok sevimli ve takdir edilecek bir uygulama. Büyük bir eksikliği dolduracağına da eminiz. Peki neden Matisse & Picasso? Çağdaş oldukları (Picasso Matisse’den 12 yaş daha küçüktür) ve birbirlerini çok sevdikleri için yanılgısına düşmeyin sakın. Bu tamamen Centre Pompidou’nun Fransız eksenli popülist ve elbette milliyetçi eğitim anlayışından geçiyor.

    İspanyol ressam Picasso ve Fransız ressam Matisse primitivizm’den etkilenen iki büyük usta fırça olmalarının ve Fransa’da yaşamış olmalarının dışında aslında pek de biraraya gelmekten de haz etmemiş kişilerdir.

    Yoksa Matisse ve Picasso renklere hakim iki usta ressam olmalarının yanında ne akım, ne kültür, ne yaşam tarzı ile kıyaslanamazlar. Açıkçası Matisse ile bir modern ressamı daha buluşturmak illa ki gerekiyorsa bunun fovistlerden Vlaminck ya da Derain olması daha doğru olacaktır. Picasso ile de kendisinden daha entellektüel olan Juan Gris’i bir araya getirmek daha makul bir eşleşmedir. Picasso bohemdir. Matisse ise zarif ve yoksuldur.

    Sıkı durun çocuklar, bundan sonrası renkli tarih kitaplarında ve klasik eğitimlerde pek söz edilmez.

    Picasso Bateau-Lavoir’de(Picasso’nun ve birçok dönem sanatçısının kalesi) son derece bohem bir hayat sürüp kokain alemlerinde kendi adı ile namlanan “Picasso Geceleri”ni düzenlerken, Matisse ise çoktan evlenmiş karısı ve kızı ile düzenli bir yaşam sürmekteydi. Picasso tepesi attı mı silah çeken, uyuşturucu kullanan, tavana kurşun sıkan, çete halinde dolaşan, arkadaşlarını ve sevgililerini acayip kıskanan, ilişkileri sömüren, yıllarca beraber yaşamış olduğu arkadaşlarını zengin olunca tanımayan, yardımlarına koşmayan bir bohemdir. Matisse bunların hiçbiri değildir. Ayrıca Matisse günümüzde bir araba markası bile olamamıştır.

    Matisse, Derain ve Vlaminck ile fovizm’in (vahşiler) öncülüğünü yaparken, Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso ise kübizm’in başını çekiyordu. Matisse : renk, Picasso; biçim olarak anlamlanıyordu.

    Bununla birlikte her iki sanatçıda iberik – zenci heykellerinden etkilenip bunlar üzerinde araştırmalar yaparken, primitif sanatın bütün inceliklerini tuvallerine ve heykellerine aktarmada yarışıyorlardı. Matisse’in 1906 Bağımsızlar Sergisinde sergilediği tek eseri olan “Yaşama Zevki – 175 c x 241 cm) isimli efsane yapıtına Picasso “Avignon Genelevi” – daha sonra “Avignon’lu Kızlar “olarak anılacaktır- ile cevap verdi. Enteresandır. Picasso’nun öğrenme ve devşirme konusunda inanılmaz bir tutkusu ve hırsı vardır.

    Picasso hakkında Nino Frank’ın söylediklerine kulak verelim:

    Picasso kesinlikle zamanımızın bir kahramanı ve olağanüstü bir sanatçısıdır ve kendisini eskiden beri kutsal bir bencilliğe kaptırmıştır: herkesten ve her şeyden yararlanma, bütün ceplerden kendisine yararlı olabilecek şeyleri alma, dostlukları ve aşkları kullanma, çalışırken işine yarayan her şeyi almak, resimlerine tıkıştırmak. Yaşadığı dönemin pezevengi olduğu söylenebilir ve biraz da doğrudur bu…

    Jean Cocteuau ise Montpatnasse’de atölyelerinde çalışmakta olan sanatçıların Picasso’nun yaklaştığını anlayınca kapılarını kendisine açmadan önce resimlerini sakladıklarını belirtir:

    Benim ağaç yapma tarzımı araklayacak diyenler: resme getirmiş olduğum sifonu çalacak benden diyenler… En küçük bir ayrıntı bile çok önemseniyordu ve Picasso’nun gelişinin meslektaşlarını endişelendirmesinin nedeni gözünün her şeyi görmesi, her şeyi yiyip yutması, her şeyi sindirmesi ve sahip oldukları bütün zenginlikleri kendisine mal etmesiydi.

    Picasso & Matisse bahsi daha da uzar gider. Bu iki ressam daha birbirlerine “rendezvous” (Randevu) veremez iken retorik yaparak anlamlı olmayan makul göstermek hakikati çarptırmaktan başka birşey değildir. Biz bu bahsi burada kapatıyoruz. Neticede sadece “Rendezvous Matisse&Picasso” gibi karizmatik isimli ve belirgin bir sınıfın dikkatini çekebilecek popülist eğitimler yerine “Sanatı herkese ve her kesime sevdirecek “eğitimlerin İstanbul Modern’in ilerleyen dönemlerinin konuları olmasını umut ediyoruz.

    “Picasso gibi boyamak” ya da “Matisse’in Renkleri” bizim önereceğimiz alternatif birer eğitim projesi ismi olsunlar…

    Gönül isterdi ki şu anki tema Türkiye’de Çağdaş ve Modern Sanat iken “Hoca Ali Rıza ile İstanbul” ya da “Devrim Erbil’in İstanbul’u” isimli eğitimlerin duyuruları yapılıyor olsaydı.

    Ama lütfen “Rendezvous with Hoca Ali Rıza ve Devrim Erbil” şeklinde bir duyuru olmasın. Lütfen eklektik olmasın. Harika bir ismi olmasın, ya da birşeylerle bağlantılı olmasın.

    CANVASTAR®

    Türkiye'nin En Zengin ve Kaliteli Kanvas Tablo Koleksiyonu

    Siteye Gidin