İçeriğe geç
ana sayfa » ÜNLÜ RESSAMLAR LİSTESİ » Soyadı A » Gertrude Abercrombie » Gertrude Abercrombie Hayatı ve Eserleri

Gertrude Abercrombie Hayatı ve Eserleri

    Gertrude Abercrombie

    Gertrude Abercrombie(1908 – 1977)

    Amerikalı Sürrealist Ressam Gertrude Abercrombie gezici opera şarkıcısı çifti olan, Tom ve Lula Jane (Lula) Abercrombie’nin kızı olarak dünyaya geldi. Dört yaşındayken, ailesi Berlin’e taşındı. İyi Almanca bilmesi nedeniyle ailesine çevirmenlik yaptı. 1. Dünya Savaşı patlak verdiğinde, Almanya dan ayrılıp Aledo, İllinois’e taşındılar.

    20 yaşındayken, İllinois Üniversitesi nde Roma Dili Lisansını yaptı ve mezuniyet sonrası Chicago Sanat Enstitüsü ve American Academy of Chicago da sanat okumaya karar verdi. 1931 de illustrasyon kataloğunu hazırladı ve sonra, 1932 yılında resim kariyerine başladı.

    1930’ların başında, Abercrombie ilk sergilerini ilerici Chicago galerilerinde açtı. 1934 yılında WPA da bir pozisyon elde etmişti. Maaşı bir daire kiralamaya ve ailesinden ayrılmaya yetiyordu. 1940 yılında WPA dan ayrıldı ve avukat Robert Livingston ile evlendi.

    İlk kızları Dinah 1942 yılında doğdu. 1948 yılında boşandı ve aynı yıl Paul Warren adı ile yazan müzik eleştirmeni Frank Sandiford ile evlendi. 1964 yılında boşandılar.

    Abercrombie, Dizzy Gillespie, Charlie Parker, Sarah Vaughan ve Billie Holiday gibi birçok ünlü caz müzisyenleri ile arkadaş oldu ve bu doğaçlama partiler yıllarca sürdü. Piyano çalan ve bebop caz söyleyen sanatçı Chicago Kraliçesi olarak adlandırılmıştır. Abercrombie 68 yaşında öldü. Son yıllarını tekerlekli sandalyeye mahkum, alkol bağımlısı olarak geçirmişti.

    Sanat Anlayışı

    Sanat anlayışı, genellikle sürrealizm akımıyla ilişkilendirilse de Abercrombie’nin tarzı daha kişisel, öz anlatımlı ve semboliktir. Eserlerinde sık sık kendisini yalnız figürler, terk edilmiş odalar, çıplak ağaçlar, aynalar, kapılar ve kara kediler eşliğinde betimler. Bu ögeler, yalnızlık, melankoli, bilinçaltı korkular ve kadın kimliği üzerine derin bir içgözlem sunar. Kendi yüzünü model olarak kullanması ve düşsel dünyasını yansıtan atmosferik sahneleriyle otoportreye yeni bir anlam kazandırır.

    Abercrombie’nin tabloları küçük boyutludur ama duygusal yoğunluk açısından derindir. Resimlerindeki sade ve düz yüzeyler, geometrik mekânlar ve az sayıda nesne, izleyicide teatral ve metafizik bir etki bırakır. Sanatçının eserleri, biçimsel olarak klasik sürrealist öğeleri taşısa da, onların aksine dışavurumculuğa değil, içe dönük bir bilinç akışına odaklanır. Sanatında cadılık, büyü ve mistisizm imgelerine yer vererek feminen bilinçaltını ve bireysel özgürlüğü de sorgular.

    1940’lı ve 50’li yıllarda Chicago caz çevresinin “kraliçesi” olarak anılan Abercrombie, müzisyen arkadaşlarıyla – özellikle Dizzy Gillespie, Charlie Parker ve Sarah Vaughan gibi caz efsaneleriyle – sanatsal ve kişisel bağlar kurmuştur. Bu ilişkiler, onun sanatında müziğin ritmini ve doğaçlamaya dayalı anlatım gücünü yansıtan bir unsur olmuştur.

    Gertrude Abercrombie’nin hayatının son dönemleri sağlık sorunları ve maddi sıkıntılarla geçmiştir. Ancak ölümünden sonra eserleri, feminist sanat tarihçileri ve modern sürrealizm araştırmacıları tarafından yeniden keşfedilmiş, çağdaş sanat dünyasında saygın bir yer edinmiştir. Sanatı, bireysel kimliğin derinlemesine ifadesi ve kadın sanatçının ruhsal iç dünyasını görselleştirme açısından büyük önem taşır.


    SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFASI


    CANVASTAR®

    Türkiye'nin En Zengin ve Kaliteli Kanvas Tablo Koleksiyonu

    Siteye Gidin


    HAKKIMIZDA / İLETİŞİM