Craigie Aitchison (1926 – 2009)
İngiliz ressam Craigie Aitchison 1926’da Edinburgh’da dünyaya geldi. 2. Dünya Savaşı’nda sıhhiye bölümünde görev aldı. 1944 – 1946 yılları arasında Edinburgh Üniversitesinde eğitim gördü.
Londra’da Slade School of Art London’da ve yarı zamanlı olarak Chelsea School of Art’da çalıştı. Resim dışında kağıt üzerine baskı çalışmalarıyla da adını duyurdu.
Resimlerinde genellikle dinsel konulara yer verdi. Özellikle “İsa’nın çarmıhtan indirilişi” konulu tabloları önemli bir yer tutmaktadır. Bu resimlerinde İsa adeta havada yüzüyor gibidir. Tuval geniş renk alanlarına bölünmüştür. Boşluktaki duruşu tüm insanlık tarafından terkedildiği hissini uyandırmaktadır.
İlk kişisel sergisini 1959’da Beaux Arts Gallery’de açan Aitchison, 1994’te Harewood House’da retrospektif çalışmaları yaptı. 1988’de Royal Akademi’ye seçildi. Marcus Harvey’in Myra’nın eserlerinin sergilenmesini protesto etmek için 1997’de Akademi’den istifa etti ancak 1998’de tekrar katıldı.
1996’da Cornwall’daki Truro Katedrali için mistik bir ışıkla aydınlatılan Calvary’nin bir duvar resmini yapmakla görevlendirildi. 1997’de Liverpool Katedrali için resim yapmak üzere görevlendirildi ve 1999’da Royal Mail için Noel damgası için bir tasarım yaptı. Aitchison’un diğer eserleri Cambridge’deki King’s College şapelindedir. Sanatçı 2009 yılında ölmüştür.
Sanat Anlayışı
Craigie Aitchison’un sanat anlayışı, sade kompozisyonlara, canlı renklere ve sembolik öğelere dayalı özgün bir yaklaşımla tanımlanır. Resimlerinde sıklıkla İsa’nın çarmıha gerilişi (Crucifixion) temasını işler; bu dinsel konu, onun sanatı için bir tür meditasyon ve içsel sorgulama alanı olmuştur. Ancak bu sahneleri dramatik ya da figüratif yoğunlukla değil, büyük bir sadelik ve dinginlik içinde yansıtır. Düz renk zeminler, yalnızlaştırılmış figürler ve sembolik nesneler, Aitchison’un resimlerinin temel yapısını oluşturur.
Sanatçının paleti genellikle parlak ve doygun renklerden oluşur: fuşya pembesi, turuncu, mor ve parlak mavi gibi tonlar, resimlerinde neredeyse soyut bir düzlem oluşturur. Aitchison’un bu renk anlayışı, geleneksel anlatımla modernist estetik arasında özgün bir köprü kurar. Perspektiften veya detaycı betimlemelerden kaçınarak oluşturduğu kompozisyonlar, izleyiciyi hem biçimsel hem de ruhsal bir sadelikle baş başa bırakır.
Figüratif anlatımında yalınlık esastır. Hayvanlar (özellikle köpekler), çarmıha gerilmiş figürler ve sessiz, sembolik doğa unsurları, onun temel konuları arasında yer alır. Rönesans resminden ve Bizans ikonalarından etkilenmiş olan Aitchison, bu kaynakları kendi çağdaş diline dönüştürmeyi başarmıştır. Sanatında maneviyat, yalnızlık, aidiyet ve sessizlik temaları güçlü bir şekilde hissedilir.
Craigie Aitchison’un eserleri; yoğun bir duygusal atmosfer yaratmayı başaran sade kompozisyonları, sembolik anlatımı ve cesur renk kullanımıyla, 20. yüzyıl Britanya resminin ayrıksı ve etkileyici örneklerinden biri olarak öne çıkar. Onun sanatı, sadelikteki derinliği ve kişisel ikonografisiyle tanımlanır; bu yönüyle hem bireysel hem evrensel anlam arayışlarını içinde barındırır.
