
John Whetten Ehninger (1827 – 1889)
Amerikalı Ressam John Whetten Ehninger 1827’de New York’da doğdu. 1847’de Columbia Üniversitesi’nden mezun oldu. 1848-1849 Paris’te Couture öğrencisi oldu ve daha sonra Düsseldorf’da (1851 – 1852) değişik sanat merkezlerinde eğitimini sürdürdü.
Ardından, Fransa, Almanya ve İtalya’da akademik eğitimini sürdürdü. Sanatçı, eski ustalar hakkında daha fazla bilgi edinmek ve yeteneklerini geliştirmek için Almanya’da daha fazla zaman geçirdi. Orada yaşadığı süre boyunca, günlük yaşam sahneleri üzerinde çalıştı.
Daha sonra, Ehninger ABD’ye döndü ve New York’ta yaşamaya başladı. Altı yıllık süreyle çalışmalarını bu şehirde sergiledi. 1860’da Ulusal Tasarım Akademisine üye oldu. Avrupa’ya yeni bir gezi düzenledi.
Bu geziden döndükten sonra, Rhode Island Newport’a yerleşti. Birkaç yıl sonra, 1872’de, New York Saratoga’ya taşındı ve hayatının geri kalan kısmını orada geçirdi.
Zeki ve çok yönlü bir ressamdı ve belki de en çok Longfellow’s Miles Standish (1858), Irving’s Dolph Heylinger ve St. Gwendolyn Efsanesi (1867) illüstrasyonları ile meşhur oldu. Çizimler o kadar zarif ve detaylı kabul edildi ki, fotoğraf gibi sayılmaktadır. Bu tarz çalışmak o günler için sıra dışı bir yöntem olarak kabul ediliyordu.
SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFASI
Sanat Anlayışı
Ehninger’in sanat anlayışı, dönemin akademik ve anlatı odaklı eğilimlerini yansıtır. Edebi metinlere, özellikle Shakespeare ve Longfellow gibi yazarların eserlerine duyduğu ilgi, illüstrasyon çalışmalarında belirgin biçimde hissedilir. Resimlerinde, gündelik yaşamın pastoral veya romantize edilmiş yorumlarını işlerken aynı zamanda dramatik kurguya ve karakter analizine de önem vermiştir. Özellikle atlı figürler, kırsal sahneler ve nostaljik Amerikan yaşamı temaları resimlerinde sıkça yer bulur. İnce işçilik, detaylı kompozisyon ve figüratif ustalık, onun sanatının ayırt edici yönlerindendir. Ehninger, 19. yüzyıl Amerikan sanatında, resim ve illüstrasyon alanlarını birleştiren nadir sanatçılardan biri olarak kabul edilir. Hem sanatsal becerisi hem de kültürel anlatıya katkısı bakımından önemli bir figürdür.