İçeriğe geç
ana sayfa » ÜNLÜ RESSAMLAR LİSTESİ » Soyadı B » David Bailly » David Bailly Hayatı ve Eserleri

David Bailly Hayatı ve Eserleri

    David Bailly

    David Bailly (1584 – 1657)

    Hollandalı Barok Ressam David Bailly 1584’te Leiden’de doğdu. Hattat ve eskrim ustası Pieter Bailly’nin oğludur. Gravür sanatını Jacob de Gheyn’den öğrendi ve daha sonra 1601’den itibaren Amsterdam’da Cornelis Van der Voort’un öğrencisi oldu. Yirmi beş yaşındayken Venedik ve Roma’ya gitmeden önce kısa bir süre Hamburg’da çalıştı. 1608’den 1613’e kadar Almanya ve İtalya’yı dolaştı. İtalya’da kaldığı dönemde Caravaggio’nun etkisinde kalan Bailly, ışık-gölge kullanımı ve natürmort düzenlemelerinde bu izleri eserlerine taşıdı.

    Dönüş yolculuğunda, muhtemelen birkaç Alman prens için çalıştı. 1622’te Hollanda’ya döndüğünde, kendisine portre yaptığı bir stüdyo kurdu. Leiden Üniversitesinde birçok sanatçı, öğrenci ve profesörün küçük çizimlerini yaptı.

    Bir sene kadar Hamburg’da kalan sanatçı daha sonra Roma ve Venedik’e seyahat etti. Ayrıca, Almanya’nın çeşitli limanlarında kalarak buaralarda da çalışmalarını sürdürdü.

    Portrelerinde canlı ortamlarda çekici ve etkileyici konuları anlattı. Vanita resimlerinde kafatasları, çiçekler ve yanan ya da sönmüş mumlar gibi insanlığın geçici ve geçimsizliğinin olağan simgeleri yer alıyordu. Ayrıca bu resimlere kendi sanatsal başarısının geçici doğasını göstermek için kendi portrelerini de ekledi. Bazen çizimlerini gravürler için modeller olarak tasarlasa da, onları bağımsız olarak sergilenen sanat eserleri olarak yaptı. Daha çok portre ressamı olarak ve özel natürmortlar yapan bir sanatçı olarak tanındı.

    Sanat Anlayışı

    David Bailly’nin sanat anlayışı, Hollanda Barok Resmi, portre ve özellikle vanitas (fanilik temalı) natürmort türleri çevresinde şekillenmiştir. Bailly, resimlerinde yaşamın geçiciliğini ve ölümün kaçınılmazlığını vurgulayan simgelerle çalışmıştır. Kurumuş çiçekler, solmuş meyveler, kafatasları, eriyen mumlar, saatler, sabun köpükleri ve solmakta olan çiçekler gibi simgelerle bezenmiş natürmortlar onun imza niteliğindeki yapıtlarındandır.

    En ünlü eseri olarak kabul edilen “Vanitas Self-Portrait” (1630) tablosu, sanatçının hem portre hem de vanitas anlayışını bir araya getiren önemli bir örnektir. Bu otoportrede genç bir Bailly resmedilmiş, ancak etrafına ölüm simgeleri ve yaşlılık unsurları yerleştirilerek yaşamın geçiciliği görselleştirilmiştir. Aynı zamanda arka planda kendi yaşlı halini ve aile fertlerini gösteren portreler yer alarak zaman kavramı katmanlı biçimde işlenmiştir.

    David Bailly’nin ışık-gölge kullanımı, Caravaggio’nun tenebrism etkisinden izler taşırken, Felemenk natürmort geleneğinin dikkatli kompozisyon ve detay işçiliğiyle birleşir. Portrelerinde ise kişiler genellikle düşünceli, sakin ve çoğu zaman melankolik bir atmosfer içindedir; bu da ressamın felsefi yönünü öne çıkarır. Renk paleti ise çoğu zaman doğaldır, abartıdan kaçınır; ışık ve atmosfer üzerinden dramatik etki yaratmayı tercih eder.

    David Bailly’nin vanitas anlayışı, 17. yüzyılda Protestanlık etkisindeki sanat dünyasında çokça işlenen “memento mori” temasıyla da örtüşmektedir: Hayatın geçiciliği, dünyevi hazların boşluğu ve ölümün kaçınılmazlığı onun resimlerinde güçlü şekilde yer alır. Bu yönüyle hem sanatsal hem de ahlaki/teolojik bir içerik taşır.


    SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFASI


    CANVASTAR®

    Türkiye'nin En Zengin ve Kaliteli Kanvas Tablo Koleksiyonu

    Siteye Gidin


    HAKKIMIZDA / İLETİŞİM