
Arthur Bowen Davies (1862-1928)
Modernist Amerikan Ressam Arthur Bowen Davies 1862 yılında Utica, New York’ta doğdu. Daha 15 yaşındayken Mohawk Valley’den görünümler çiziyordu. 16 yaşında ailesiyle Şikago’ya taşındı ve orada bir Sanat Enstitüsü’nde okumaya başladı. Bir ticaret kurulu için çalıştı ve Meksika’ya mühendislik üzerine sefere çıktı. 1887 yılında New York’a gitti orada Art Students League’de okurken Robert Henri ve George Lukas ile tanıştı. Davies’in ilk profesyonel çalışmaları 1888-1891 yılları arasında çalıştığı dergi illüstrasyonları oldu.
1890 yılında evlenen sanatçı New York yakınlarındaki Congers’te bulunan bir çiftliğe yerleşti ve ardından New York Temyiz Mahkemesi duvar süslemeleri için bir yarışa katıldı ve başarısız oldu. 1894’te sanatla ilgilenen William Macbeth onu destekledi ve onu yurt dışı gezisi için fon sağlayacak iş adamı Benjamin Altman’la tanıştırdı. Avrupa’ya giden sanatçı burada Delacroix, Puvis de Chavannes ve Whistler’dan etkilendi.
1900’lü yıllarda Davies, kendi tarzını bulmuştu. Genellikle gizemli ve romantik bir manzara ortamında çıplak kadın figürleri ele alıyor ve bunları sık sık küçük ölçeklerde karanlık ve ürkütücü bir fon üzerine yerleştiriyordu. Ele aldığı konular şiirseldir ve özellikle kişisel sembolizm ile, mitolojik temalarla desteklenir.
Davies, 1908 yılında Macbeth Galleri’de, National Akademi’nin otoriter ve tutucu tavrına karşı sergi açan sekiz ressamdan biriydi. Bu ressamların beşi konularıyla şehrin gerçeklerini vurgulamıştı. Davies ve Maurice Prendergast tamamen kişisel tarzda hayali ve fantastik konular ele almıştı. David pek çok alanda, yağlıboya, suluboya, pastel, heykel, litografi, önde gelen sanatçılardan biriydi.
Arthur Bowen Davies, 1912’den 1914’e kadar Bağımsız Ressamlar Cemiyeti’ne başkanlık yaptı. 1913 “Armory Show” unu organize etti. Bu ünlü sergi, Avrupa’nın 20.yüzyıl tarzının öncülerini Amerikan sanatçı ve halkına tanıttı. Marcel Duchamp, Pablo Picasso, Henri Matisse gibi sanatçıların eserlerini Amerika’ya taşıyan isimlerden biriydi. Davies’in çalışmaları başta kübizm etkisinde olmasına rağmen sonunda kendi şiirsel tarzına döndü. İtalya’nın kuzeyinde bir dizi romantik manzaralar yapmak için Avrupa’ya tekrar giden sanatçı, 1928 yılında Floransa’da stüdyosunda yalnızken öldü.
Sanat Anlayışı
Arthur Bowen Davies’in sanatı, geleneksel akademik teknikleri modernist yaklaşımlarla birleştiren, rüya gibi bir estetik anlayışına sahip olmasıyla dikkat çeker. Onun eserleri, simgecilik, romantizm ve erken modernizmin birleşimi olarak değerlendirilebilir.
1. Empresyonizmden Modernizme Geçiş
Davies’in erken dönem eserleri, empresyonist ışık ve renk anlayışını yansıtan peyzajlar ve figüratif kompozisyonlarla şekillendi. Ancak zamanla, daha soyut ve fantastik ögeler içeren bir tarza yöneldi. Paul Cézanne ve Pierre Puvis de Chavannes gibi sanatçılardan etkilendiği bilinir.
2. Mitolojik ve Rüya Gibi Kompozisyonlar
Onun eserlerinde mitolojik figürler, periler, yarı çıplak kadınlar ve pastoral sahneler sıklıkla görülür. Renk paleti genellikle yumuşak geçişler ve pastel tonlardan oluşur, bu da resimlerine mistik ve düşsel bir atmosfer kazandırır.
3. Avangart Sanatın Destekçisi
Davies, Avrupa’daki modern sanat hareketlerini Amerika’ya taşımada kritik bir rol oynadı. Armory Show’un organizasyonunda yer alarak, Amerikan sanatının çağdaş sanat anlayışıyla buluşmasını sağladı. Ancak, kendi resim tarzı tamamen soyut ya da kübist bir yöne evrilmemiştir. Kübizm ve fütürizmi desteklese de, eserleri genellikle lirik ve figüratif bir üslupta kaldı.
4. Doğa ve Harmoni Temaları
Davies’in sanatında, doğa ve insan arasındaki uyumu vurgulayan temalar ağır basar. Onun figürleri çoğunlukla pastoral bir ortamda, sükunet ve huzur içinde resmedilir. Sanatı, hem klasik güzellik anlayışına hem de modernist anlatıma göz kırpan bir dengede ilerler.
5. Geçiş Döneminde Bir Sanatçı
Amerikan sanatında akademik sanat ile modern sanat arasında bir köprü görevi gören Davies, ne tamamen geleneksel ne de tam anlamıyla modernist bir sanatçıdır. Onun sanatı, hem klasik güzellik idealine bağlı hem de modern sanatın getirdiği özgürlüğe açık bir anlayışı yansıtır.
SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFASI