İçeriğe geç
ana sayfa » ÜNLÜ RESSAMLAR LİSTESİ » Soyadı D » Albrecht Dürer » Albrecht Dürer Hayatı ve Eserleri

Albrecht Dürer Hayatı ve Eserleri

    Albrecht Dürer Portre

    Albrecht Dürer (1471 – 1528)

    Alman Rönesans Ressamı ve Gravürcüsü Albrecht Dürer 1471’de Nürnberg’de doğdu. Bir Macar ailesinden veya Macaristan’a yerleşen Alman mültecisi bir aileden gelmedir. Bir kuyumcunun on çocuğundan biriydi. 1486’da babası tarafından ressam ve gravürcü Wolgemut’un yanına çırak olarak verildi.

    Genç Dürer 1480’dan 1494’e kadar sanatın ilk öğrenim devresini tamamladı. Bu arada bir süre Colmar şehrinde kaldı. O sırada ölen devrin en değerli gravürcüsü Büyük Schongauer’in kardeşlerinin yanında çalıştı. Daha sonra tahta üzerine oyma resimler (bu eserlerin kesin olmamakla beraber Dürer’in olduğu sanılır) yaptığı Basel şehrinde yaşadı.

    Nürnberg’e dönünce hemen evlendi. Bir yıl sonra İtalyaya gitti. Yola çıkmadan önce yaptığı eserler arasında Öğretmeni Wolgemut’un portresi (1490- Uffizi galerisi) ile kendisinin nişanlık portresi (1493- Louvre) vardır.

    Daha İtalya’ya gitmeden Mantegna’nın bakır üzerine yaptığı gravürleri görmüş, İtalyan sanatının etkisinde kalmıştı. İlk suluboya peyzajlarını yolculuk sırasında çizdi. 1496 yıllarında bakır üzerinde gravür ustalığını elde etmişti.

    Apokalipse konusundaki resimlerini 15 büyük levha halinde tahta üzerine büyük bir canlılık ve hareketlilikle işledi, böylece daha o yıllarda kişiliğini ortaya koydu. Kıvrımlı, düğümlü, lav gibi akıcı deseni henüz ortaçağ karakterini taşıyordu. O sıralarda yapmağa başladığı İsa’nın çilesi tahta gravürlerini çok daha sonra tamamladı.

    Zevkçe daha incelmiş topluluk için yaptığı bakır gravürlerinde İtalyan ustaları gibi çıplak vücutları canlandırmak istedi. Kendi yağlıboya portreleri arasında en ışıklı en canlı ve parlak renklisi 1498’de yaptığı siyah-beyaz yelekli olanıdır.(Prado Müzesi).

    Hümanizm

    Dostu Willibald Pirckheimer onu Nürnberg hümanistleri çevresine soktu. Yüzyıl başında Venedikli garip bir ressam olan Jacopo De Barbari (Jacop Walch) ile tanıştı. Bu sanatçıyla dostluk kurduktan sonra yaşadığı sürece ilgilendiği bir konu olan insan vücudu orantıları bilgisi üzerinde çalışmaya başladı. Ama bu bilgiyi gerektiği gibi benimseyemediği için 1504’te yaptığı Adem ile Havva bakır gravürü gibi bazı eserleri heyecansız ve soğuk bir havaya büründü.

    Öte yanda çıplak vücudu bütün gerçeği ve yaşlılığıyla görünen Nemesis gibi bazı eserlerinde bu kusurdan kendini kurtardı. Albrecht Dürer suluboya ile, tabiat bilgisi levhalarına benzeyen, titizlikle, dikkatle çalışılmış çok duygulu bitki ve hayvan resimleri de yaptı Tavşan, Menekşe Buketi, Çimen Demetleri (1503) Meryem’in hayatıyla ilgili bir tahta gravür dizisine başladı, Kahin Kralların İsa’ya tapması (Uffizi) ve Paumgartner Mihrabı (Münih Pinakotek) gibi yağlıboya tablolarıda bu sırada yaptı. Kendisinin en ünlü portresi bu çağın ürünüdür.(1504, Münih (Alte Pinakotek).

    Elbiseyi Göğsünün üstünde tutan hayranlık verici el sayesinde bu tablo, simetrik fakat eşsiz güzellikte bir eser niteliği kazanmıştır. 1505 yılı sonunda İtalya’da ve Venedik’te yaşayan Dürer’in gravürlerinin sahteleri yapılmağa başlandı. Alman Ticaret evindeki (Fondaco dei Tadeschi) vatandaşları Saint- Barthelemy kilisesi için sonradan çok bozulmuş biçimde çağımıza kalan Meryem tesbihi Bayramını ısmarladılar.

    Albrecht Dürer’in hekimler ortasında İsa tablosunda (Roma, Barberini galerisi) Leonardo Da Vinci’nin karikatüre kaçan çizgilerinin etkisi görülür. Nürnberg’e geri dönünce (1508), özentili bir üslup taşıyan sarı renkteki Adem ile Havva (Prado) panolarını yaptı. Sonra Jacop Heller Adlı Frankfurt’lu bir tüccarın ısmarladığı üçlü tabloya büyük emek verdi. Bu eserin orta kanadı olan Meryem’in göğe yükselişi adlı tablosunun bu gün elde ancak bir kopyası vardır. Albrecht Dürer’in bu devresinin en büyük eseri, italyan sanatının cennet tipi düzenlemelerine uygun, ahenkli ve parlak renkteki Kutsal Üçlüye Tapınma tablosudur (1510 Viyana Müzesi).

    Gravüre dönüş

    Albrecht Dürer sonraki yıllarda yeniden gravür türüne döndü; Meryem’in hayatı dizisini ve Büyük Acı’yı bitirdi. Küçük Acı’nın 37 parça tutan tahta gravürlerinin desenlerini çizdi.1512’de aynı konudaki bakır estampları oydu. Ama sanatının doruğuna Şövalye, Ölüm ve Şeytan, Aziz Hieronymus Hücresinde adlı gravürleriyle ulaştı.

    Bu eserlerde teknik olgunluk plastik kudretle birleşir. Düşünce esrarlı alegorilerle ortaya çıkar. Albrecht Dürer 1515 ve 1520 yıllarında imparator Maximillian’ın ısmarladığı gravür ve desenler üzerinde çalışmalara katıldı. 92 parça tahta oymasını içine alan Zafer Takı için bol bol desen çizdi. Alaydaki başlıca arabayı süslemek için krokiler verdi. İmparatorun dua kitabının sayfa kenarlarını umulmaz bir mizah üslubunda ve olağanüstü incelikte desenlerle süsledi.

    Maximillian’ın ölümünden sonra Nürnberg’den ayrıldı. Karl V’in büyük babasının kendisine bağladığı aylığı alabilmek için krala başvurdu. Felemenk’te özellikle Anvers’de ressamlar onu büyük başarılar kazanmış bir sanatçı olarak karşıladılar. Yalnız bir kaç portre ile Aziz Hieronymus (Lizbon Müzesi) tablosunu yaptı.

    Gümüş uçla ilgi çekiçi sayısız manzara desenleri çizdi. Bu gezisinden kalan not defteri kendisini büyük bir buhrandan kurtaran Martin Luther’e karşı bağlılığını anlatan yazısıyla ünlüdür. Çünkü reform hareketi koyu dindar sanatçıyı pek çok üzmüştü. Nürnberg’deki son yıllarında belediye dairesinin büyük salonundaki Zafer arabası tablosunu ya kendi yaptı yada öğrencisi Pence’e yaptırdı.

    Albrecht Dürer ve Resim teorisi

    Bir yandan da teorik bilgiler üzerine yazılar yazıyordu: Ölçü almak usulüne ilişkin bilgiler (1525) Müstahkem Mevkiler Konusunda bilgiler (1527)XVI. ve XVII. yy. ressamlarının çok faydalandıkları bir eser olan, İnsan Vücudu Orantıları Bilgisini ise ancak 1528’de yayımlayabildi. 1524’ten 1526’ya kadar Dürer’in dehası en göz kamaştırıcı eserlerini verdi. Hierynymus Holschuer ve J. Muffel’in yağlı boya portreleri (Berlin Müzesi). Dört Havari adlı eseri Dürer’in vasiyetnamesi gibidir, eski tazeliklerinden, hafif mutluluklarından iz kalmamıştır; ağır ciddi renklerle boyanmış, ciddi ve gösterişli dört kişi, ağır ağır dökülen elbise kıvrımları, tablonun arkasında bu dünyanın yöneticilerine bir ihtar niteliği taşıyan bir yazı dikkati çeker.


    SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFALARI


    CANVASTAR®

    Türkiye'nin En Zengin ve Kaliteli Kanvas Tablo Koleksiyonu

    Siteye Gidin