Washington Allston (1779 – 1843)
Amerikalı Romantik Ressam ve Şair Washington Allston 1779’da Waccamaw Parish, South Carolina’da doğdu. Sanatçı ilk eğitimini 1787’de Newport Robert Roger’s School’da aldı. 1796’da Harward Üniversitesine girdi ve dört sene sonra başarı ile mezun oldu.
Londra’ya giderek Royal Academy of Arts’da Benjamin West’in öğrencisi oldu. 1803’de Paris’e ardından İsviçre üzerinden İtalya’ya geçti. Özellikle Poussin ve Rosa’dan derin bir şekilde etkilendi.
1808’de Amerika’ya döndü ve evlendi. 1811’de tekrar Londra’ya gitti. Ancak 1815’de eşinin ölümü üzerine ağır bir depresyona girdi. 2 yıl boyunca resim yapmadı. 1817’de Royal Academy üyeliğine seçildi. 1818’de Amerika’ya döndü ve yavaş yavaş çalışmalarına tekrar başladı.
Allston aynı zamanda bir yazardı. Diğer Şiirlerle Mevsim Şiirleri (1813) ve Gotik bir roman olan Monaldi (1841), yayınladığı günlerde oldukça popüler oldu. Sanat teorisini ve yaklaşımını anlattığı ve ölümünden sonra (1850) yayınlanan Sanat Anlatım ve Şiirler adlı bir eseri bulunmaktadır.
Kutsal Kitaptan (Tufan) ve ilk çağ tarihinden alınan konular üzerine, yani klasikçilik ve romantizm anlayışlarının kaynaşmasına dayanan büyük boyutlu resimler yaptı. Sanat çevrelerinde Amerika’nın Tiziano’su olarak anıldı. Dramatik manzaraları “Deluge” (1804) ve “Desert in Elijah” (1818) Amerikan manzara resminin ilk önemli başarıları arasında sayılmaktadır. 1839’da Boston’da yaklaşık 40 eseri ile büyük bir kişisel sergi açtı. 1843’de 63 yaşında öldü.
SANATÇININ ESERLERİNİ GÖREBİLECEĞİNİZ GALERİ SAYFASI
Sanat Anlayışı
Washington Allston’un sanat anlayışı, Romantizm’in duygusal yoğunluğu ile idealist bir ruhsal arayışın birleşimi olarak özetlenebilir. Resimlerinde hayal gücü, doğaüstü temalar, mitoloji ve dini anlatımlar ön plandadır. Ancak bu temaları işlerken yalnızca konuya değil, duyguların derinliğine, renklerin şiirselliğine ve ışığın sembolik anlamına da büyük önem verir.
Allston’un en çok dikkat çeken yönlerinden biri, rengi şiirsel bir araç olarak kullanma biçimidir. “Rengin Şairi” olarak anılmasının nedeni, tonlardaki incelikli geçişleri ve atmosfer yaratmadaki ustalığıdır. Özellikle loş ışıklar, puslu manzaralar ve dramatik gölgelerle çevrili sahneleri, onun ruhsal ve düşsel yönünü yansıtır. Sanatçının, renk ve ışığı kompozisyonun dramatik gücünü artıracak şekilde kullanma çabası, onu İngiliz Romantik ressamlarıyla benzer bir düzleme taşır.
Eserlerinde mitolojik ve kutsal figürlere sıkça yer veren Allston, ideal güzellik anlayışını antik Yunan ve Rönesans sanatından etkilenerek geliştirmiştir. Ancak figürleri yalnızca estetik idealleri değil, aynı zamanda insan ruhunun çatışmalarını ve içsel yolculuklarını da temsil eder. Bu bakımdan tablolarında hem klasikçilik hem de romantik derinlik bir arada bulunur.
Aynı zamanda bir düşünür ve yazar olan Allston, sanatın doğası üzerine teorik metinler kaleme almış, sanatı yalnızca görsel bir etkinlik değil, aynı zamanda ahlaki ve metafizik bir araştırma alanı olarak görmüştür. “Sanat, görünmeyeni görünür kılmaktır” düşüncesi onun yaratıcı felsefesini özetler.
Washington Allston’un Amerikan sanatındaki önemi, hem teknik ustalığında hem de düşünsel derinliğinde yatar. Onun romantik ve manevi anlatımı, sonraki kuşak Amerikan ressamları üzerinde kalıcı bir etki bırakmıştır. Özellikle Thomas Cole ve Hudson River School ressamları, onun doğayla insan ruhu arasındaki bağı kurma biçiminden ilham almışlardır. Allston, yalnızca bir ressam değil, aynı zamanda Amerikan sanatının romantik vicdanı olarak da hatırlanır.
